Kayıtlar

Mayıs, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Paçavra

Bütün paçavralar buradaydı Burnumun ucunda biten Mukayeseye tabi tutulmayan esirlerin Acı soluğunu duyacak kadar Yakınlardı bana "Sesinin zerresi, kovmalı buradan paçavraları. Belki de sadece acımalı ve bana doğru bakmalısın. Metrenin binlere tabi tutulduğu ıraklıklardan." Gün anlamsız solurken zamanın koynunda Gülüyor bütün yaratılmış Mevhuma gark olmuş evvel zamanda bu yüreğin sessizliği İnanma sakın! "Bu berduş muhtaçlığından, utancından bu hallerde volta atar durmadan Zerrenden koparsa bir parça daha Bulayım onu, alayım sırtıma Ölürsem sevgimin neticesini Sırtımda götürmek bir aleme daha." Haberimi uçurmasınlar sana Ölüm hep koynumda alev ısıtır Haberimi uçurmasınlar sana Bilirsin sen Ben yaşarken de çoğu kez ölmüştüm aslında Er geç kavuşmak ırak ışıkları yakın eder Solurum artık dağlardan esen Berrak ve çarpıcı rüzgarların içindeki Seni Bir özlemdir bu zerrenin zerresine Bir ölümdür bu intiharsız yavaşlıkta Bir paçavradan ibaret...

Tutuverin Kollarımdan

güneş ağaçların ensesine üflerken sıcak nefesini oturmuş ne yapacağımı düşünüyordum beni biliyor musunuz bilmem ama ki umrumda da değil bu durum neyse işte ben beyler ve kadınlar.. artık hiç bir şey düşünemeyen ve her nasılsa her şeyi de kendine dert olarak edinebilen birisi oldum ve çıkamadım bu durumdan bu sabah kendime cehennemden bir sandalye ayarladım kıçımı koydum sandalyeye lanet olası hayatımın en berrak yerlerini yazmaya yeltendim sabah 6.32 neyin kafasını yaşıyorum onu da bilmiyorum bu saatte oturdum ve bu satırları yazıyorum lanet olsun HANK ! neyse asıl konuya dönelim baylar ve siz kadınlar lanet olası hayatımın en berrak taraflarını anlatmaya doğru kürekleri asılalım : evrenin gizini gözlerinde taşıyan insanlar gördüm ben tanıyamadan onları , çekip gitme gereği hissettiler kalplerinde ve bunu dert edindim lanet olsun tam kepazeyim değil mi.. neyse devam edeyim : kendimle baş başa kaldığım saatlerde de ölüm kalbime doğru geliyor ordusuyla nedense gözl...